Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’daki deprem konutlarının çekim ve teslimi programında; “Ne Van, Elazığ, Malatya ve İzmir depremini yaşayan kardeşlerimizden, ne Kastamonu, Bartın ve Giresun sel felaketini yaşayan insanlarımızdan, ne de Antalya ve Muğla yangınlarını yaşayan vatandaşlarımızdan hiçbir zaman utanmadık. Kısacası en zor anda umudunu devletine bağlayan hiçbir kardeşimize, Millet olarak yüreğimizi dağlayan tüm bu felaketlerde birileri sadece “Gösteri ve siyasi sömürü peşinde koşarken, Endişelerimize bir an önce çözüm bulmak için gece gündüz çalıştık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Kapalı Spor Salonu’nda “Deprem Konutları Kura ve Teslim Töreni”ne katıldı. Erdoğan kısaca şunları söyledi:
“ŞANLIURFA’DA YAKLAŞIK 4 BİN KONUT İNŞAATI HIZLA DEVAM EDİYOR”
“6 Şubat’ta yaşadığımız felaket gerçekten büyük olmasına rağmen tüm şansımızla süreci bu güne getirmeyi başardık. Zaman zaman ortaya çıkan sorunlara karşı gerekli önlemleri alıyor, sorunların çözülmesini sağlıyoruz. çıkmaz sokak haline gelmeden önce.
Bugünkü törende Şanlıurfa’da 1.208’i il ve ilçe merkezlerinde, 106’sı kırsal kesimde olmak üzere toplam 1.314 afet konutunun kurasını çekiyoruz.
Şanlıurfa’da yaklaşık 4 bin konutun inşaatı hızla devam ediyor. İnşallah bunları en kısa sürede tamamlayıp, yavaş yavaş hak kardeşlerime teslim edeceğiz.
“EN ZOR ZAMANDA DEVLETİNE UMUT TUTAN HİÇBİR KARDEŞİMİZDEN HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAMADIK”
Ne Van, Elazığ, Malatya ve İzmir depremini yaşayan kardeşlerimize, ne Kastamonu, Bartın ve Giresun sel felaketini yaşayan insanlarımıza, ne de Antalya ve Muğla yangınlarını yaşayan vatandaşlarımıza kısacası hiçbir zaman utanmadık. , en zor zamanlarda umudunu devletine bağlayan hiçbir kardeşimize. Millet olarak yüreklerimizi dağlayan tüm bu felaketlerde, birileri sadece gösteri ve siyasi sömürü peşinde koşarken, biz bir an önce sorunlara çözüm bulmak için gece gündüz çalıştık. 11 ilde toplam 14 milyon insanı ve 7 bin mahalle ve köyü etkileyen 6 Şubat depremi, şüphesiz son yüzyılda yaşadığımız en büyük felakettir.
Deprem gibi hepimizi derinden sarsan ve yaralayan bir sorunun, günlük tartışmaların mezesi haline getirilmesi son derece yanlış bir tutumdur. Bizim deprem bölgesine karşı tavrımız ilk günden beri hep bu şekilde oldu. Hiçbir ayrım yapmadan deprem bölgesini hızla canlandırmaya çalıştık. Siyasi görüşleri, mezhepleri ve kökenleri ne olursa olsun depremzedelerimizin yaralarını iyileştirmeye odaklandık. Devletimizin kaynaklarını seferber ederek vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Şanlıurfa’da ne kadar özverili ve samimi çalıştığımızı çok iyi biliyorsunuz. Diğer illerde yaşayan kardeşlerimiz de çabalarımızın şahididir. Çünkü biz meseleye ‘Siyasi kazanımı nasıl elde ederiz’ anlayışıyla değil, ‘Vatandaşımızın hayır duasını nasıl alırız?’ zihniyetiyle yaklaşıyoruz.
“SİYASİ YARGI A. “BİZLER ÜZERİNDEN ENFEKSİYONLARINI KAPATMALARINA ARAÇ OLMAYACAĞIZ”
Depremzedelerimize sırf oy vermediler diye hakaret edenleri, gece yarısı kaldıkları misafirhanelerden dışarı atanları, ufukta sandık görünce deprem bölgesini hatırlayanları, depremde, tarihe, kıyamette vicdana yük olmak yerine millete yük olmayı tercih eden. Zamanımızı ve enerjimizi asla bu beceriksiz hırslarla harcamayacağız. “Koltuk kavgalarını, beceriksizliklerini, beceriksizliklerini siyasi yolsuzluklarla örtbas etmelerine alet olmayacağız.”
